Ev aletleri ve elektronik sektöründe dünya çapında öncü bir isim olan Arçelik, stratejik bir marka dönüşümüne imza atarak kurumsal markasını Beko olarak yeniden konumlandırıyor. Türkiye sanayisinin köklü ve yenilikçi kuruluşlarından biri olan Arçelik, 1955 yılından bu yana teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanlarında sayısız başarıya imza atmıştır. Bu yeniden markalaşma hamlesiyle, şirketin global pazardaki etkinliğini ve marka değerini daha da artırmayı hedeflediği açıkça görülmektedir.

Arçelik A.Ş., küresel pazarlarda daha güçlü ve bütünleşik bir marka kimliği oluşturmak amacıyla önemli bir stratejik karar aldı. Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan duyuruya göre, şirketin globalleşme stratejisinin bir parçası olarak, Arçelik markası, Türkiye başta olmak üzere tüm dünya çapında yer alan operasyonlarında “Beko” ismini taşıyacak. Bu hamle ile Arçelik, dünya genelindeki tüm çalışanları ve faaliyetleri için ortak bir marka kimliği oluşturmayı hedefliyor.

Arçelik

Neden Beko?

Arçelik’in bu önemli adımı atmasının ardında yatan sebeplerden biri, Beko markasının uluslararası pazarda zaten güçlü bir tanınırlığa ve olumlu bir imaja sahip olmasıdır. Beko, özellikle Avrupa, Asya ve Afrika’da tüketiciler arasında yüksek kaliteli ve yenilikçi ürünleriyle tanınmakta ve tercih edilmektedir. Arçelik, Beko’nun bu güçlü konumunu tüm dünya geneline yayarak, global bir marka olarak daha fazla tüketiciye ulaşmayı amaçlamaktadır.

Marka Dönüşümünün Faydaları

  1. Global Marka Bilinirliği: Beko’nun uluslararası alanda tanınmış bir marka olması, Arçelik’in dünya çapında daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacak.
  2. Birleşik Marka Stratejisi: Tek bir global marka altında toplanarak, pazarlama ve reklam faaliyetlerinde sinerji yaratma ve maliyet etkinliği sağlama fırsatı bulunmaktadır.
  3. Müşteri Algısında İyileşme: Tüketiciler, global bir marka ile daha güçlü bir güven ve sadakat bağı kurma eğilimindedir. Beko’nun güçlü marka kimliği, bu algıyı daha da pekiştirecektir.
  4. Yenilikçi Ürün Vurgusu: Beko, inovasyon ve teknolojideki liderliğiyle bilinmektedir. Bu marka dönüşümü, Arçelik’in yenilikçi ürün ve hizmetlerine daha fazla vurgu yapmasını sağlayacak.

Bu yeniden markalaşma süreci, şirketin yurtdışındaki bağlı ortaklıklarının isimlerinin de Beko markası altında yeniden düzenlenmesini içeriyor. Ancak, şirketin Türkiye’deki operasyonlarının, Arçelik Pazarlama A.Ş. aracılığıyla, Arçelik ve Beko dahil olmak üzere mevcut tüm markalarıyla (Grundig, Altus, Leisure) devam edeceği belirtiliyor.

Beko, dünya genelinde 57 ülkede, 55 bin çalışanı ile varlık gösteriyor ve Türkiye, İngiltere, İtalya, Romanya, Slovakya, Polonya, Güney Afrika, Rusya, Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Tayland ve Çin’de yer alan 45 üretim tesisine sahip. Şirket, Arçelik, Beko, Whirlpool, Grundig, Hotpoint, Arctic, Ariston, Leisure, Indesit, Blomberg, Defy, Dawlance, Hitachi, Voltas Beko, Singer, ElektraBregenz, Flavel, Bauknecht, Privileg, Altus, Ignis ve Polar dahil olmak üzere sahip olduğu veya sınırlı marka kullanım hakkına sahip olduğu 22 ürün markası ile küresel pazarlarda faaliyet göstermektedir.

Bu yenilikçi adım, Arçelik’in uluslararası pazarda daha koordineli ve etkili bir marka yönetimi sağlamasının yanı sıra, tüm dünyada birleşik bir marka deneyimi sunmayı amaçlıyor. Bu değişim, şirketin küresel vizyonunu yansıtarak, tüketicilere ve iş ortaklarına daha net ve güçlü bir mesaj verme fırsatı sunuyor. Arçelik’in bu stratejik hamlesi, uluslararası pazarlardaki konumunu daha da güçlendirmek ve global bir ev aletleri ve elektronik devi olarak yerini sağlamlaştırmak için atılmış önemli bir adımdır.

Sonuç

Arçelik’in kurumsal markasını Beko olarak yeniden konumlandırma kararı, şirketin global vizyonunu ve pazarlardaki konumunu güçlendirme yolundaki kararlılığını göstermektedir. Bu stratejik hamle, hem marka bilinirliğini artıracak hem de Arçelik’in dünya çapında daha fazla tüketiciye ulaşmasını sağlayacak bir yol haritası sunmaktadır. Beko, artık sadece bir markadan çok daha fazlası; Arçelik’in global başarısının yeni yüzü ve geleceğin teknolojilerine açılan kapısıdır.

Paylaş.

Atatürk Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden mezun olan Alper, bir firmanın AR-GE bölümünde çalışarak biyolojik çeşitlilik ve tarımda sürdürülebilirlik üzerine projeler üretiyor. Mikroskobik dünyayı keşfetmek ve doğaya faydalı çözümler bulmak için tutkuyla çalışıyor.

Yanıt Bırakın.

Exit mobile version